Gelişmiş Arama
Ziyaret
8954
Güncellenme Tarihi: 2009/05/13
Soru Özeti
Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvandan yararlanıla bilinir mi?
Soru
Bizler bulunduğumuz yerde, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etlerinden yararlanmaktayız. Acaba bu etleri yemenin bir sakıncası var mıdır? Diğer ülkelerden burada bulunan bazı Müslümanlar bu etlerin helal olduğunu ve yemenin bir sakıncasının olmadığını söylemekteler.
Kısa Cevap

Ehl-i Beyt mektebinin fakihlerine göre, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etleri mundar (leş) hükmündedir. Bu hayvanların etleri haramdır ve yenmesi de caiz değildir.

Ayrıntılı Cevap

Şia fıkhına göre: Pazarlarda, kasaplarda ve marketlerde satılan etlerin helal olmasının şartı; öncelikle eti yenen hayvanların etinden olması ve ikinci olarak da bu hayvanların İslamî usullere göre kesilmemiş olmasıdır.

İslamî usullere göre kesilmemiş olması için aşağıdaki şartlara dikkat edilmelidir:

1) Hayvanı kesen kimsenin Müslüman veya Müslüman hükmünde olan birisi olması gerekmektedir. Örneğin, buluğ çağına ulaşmamış Müslüman birisinin çocuğu Müslüman hükmündedir.[1] Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvan murdar (leş) hükmündedir. Bu hususta Ehl-i Kitap kâfirleriyle, Ehl-i Kitap olmayan diğer kâfirler arasında bir fark yoktur.[2]

2) Hayvanın başı, demirden olan kesici bir şey (bıçak vb. aletlerle) ile kesilmelidir.

3) Hayvanın başını keserken, hayvan kıbleye doğru olmalıdır.

4) Hayvanı kesen kimse, kesme anında Allah’ın ismini söylemelidir.

5) Hayvan kesildikten sonra az bir hareket etmesiyle de olsa, önce canlı olduğu ve sonra kesilmiş olduğu belli olmalıdır.

6) Hayvan, başının arkasından kesilmemelidir.[3]

Eğer bu şartlar uyarak eti yenen bir hayvan kesilirse, bu hayvanın eti helal ve yararlanılması da caizdir.

Fakat Ehl-i Sünnet'in bu konuda farklı bir görüşü bulunmaktadır.[4] Onlar, Ehl-i Kitap olmayan kâfirlerin kesmiş oldukları hayvanları helal bilmemektedirler ve bu hususta Şia mezhebiyle bir farklılıkları yoktur. Ama Ehl-i Kitap kâfirlerinin kesmiş oldukları hayvanları (Yahudi, Hıristiyan ve Mecusîlerin kesmiş olduğu hayvanları) yemeyi helal bilmektedirler.[5]

Ama Şia mezhebine mensup olan birisi onların vermiş olduğu fetvaya göre amel edemez ve bu kimsenin görevi Ehl-i Beyt fıkhına göre amel etmesidir.

Daha fazla bilgi için müçtehitlerimizin Tam İlmihal kitaplarının, hayvan kesme hükümleri bölümüne baka bilirsiniz.



[1] Şeyh Bahaî, Kitap Ehlinin Kesmiş Oldukları Hayvanların Haram Olması adlı kitabının 59. sayfasında şöyle nakletmektedir: Yahudi, Hıristiyan ve Mecusî olmayan Ehl-i Kitap kâfirlerinin kesmiş oldukları hayvanların haram olduğuna dair, Şia ve Sünni olmak üzere İslam âlimleri arasında hiçbir ihtilaf yoktur. Sadece Yahudi, Hıristiyan ve Mecusîler hakkında ihtilaf vardır.

[2] Tahrir-ul Vesile, c: 2, s: 621.

[3] Tahrir-ul Vesile, c: 2, s: 621–623.

[4] Elbette onlar arasında Hanbelîlerin görüşü Şia ile muvafıktır, Ehl-i Kitabın Kesmiş Olduğu Hayvanların Haram Oluşu, s: 62.

[5] Şeyh Bahaî, Kitap Ehlinin Kesmiş Oldukları Hayvanların Haram Olması adlı kitabının 59. sayfasında şöyle yazmaktadır: Şeyh Müfit Muhammed b. Numan gibi Şia âlimlerinin hepsi ve… Allah’ın ismi söylesin veya söylenmesin Ehl-i Kitab'ın kesmiş olduğu hayvanların haram olduğunu ve hiçbir durumda da bu hayvanların etinin yenmesinin caiz olmadığını bilmektedirler. Bu konuda Hanbelîler Şia ile muvafıktırlar ve Hanefiler, Şafiiler ve Malikiler, Allah’ın ismi söylenmese dahi Ehl-i Kitabın kesmiş olduğu hayvanların helal olduğunu bilmektedirler; bu hususta Şia mezhebinden çok az ve nadir bir grup; Hanefiler, Şafiiler ve Malikilerle muvafıktır.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden Peygamberin şahsiyeti güç kazandığında değişmektedir?
    5793 Kur’anî İlimler 2011/04/12
    Her ne kadar bu iddiaya yönelik bir delil belirtilmemişse de her davranış değişikliğinin şahsiyet değişiminin göstergesi olmadığını bilmemiz gerekmektedir. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) değişik durumlarda içinde bulunduğu zaman, mekân ve konum gereği zahirde farklı davranışlarda bulunmuş olabilir, ama bunların hiçbirini onun şahsiyetindeki farklılığa isnat edemeyiz. Bunun birçok başka ...
  • Aşura günü İmam Hüseyin’in (a.s) kuyu kazarak suya ulaşma imkânı yok muydu?
    8302 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Yezidilerin İmam Hüseyin (a.s) karşısındaki en kirli ve alçakça taktiği İmamın karargâhını hayatın zorunlu unsurundan yani sudan mahrum bırakmalarıydı. Hz. Hüseyin (a.s) bu sorunu halletmek için çok etkili olan birçok girişimde bulundu. Bu girişimlerden biri de kuyu kazmaktı. İmam Hüseyin (a.s) ve yarenleri bu yöntemi kullandılar. ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5601 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    7977 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...
  • Neden İmam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir?
    9183 تاريخ بزرگان 2012/05/16
    İmam Ali’nin kendini savunması, kabiliyetlerini, liyakatini ve üstünlüklerini dile getirmesi gerçekte imamet makamını savunmak ve tanıtmaktır; zira eğer halk bundan haberdar olmazsa çok ağır bir hüsrana uğrayacaktır (nitekim bu vakıa maalesef İslam tarihinde gerçekleşti). Bu esas uyarınca İmam Ali (a.s) şartların gerektirdiği durumlarda kendi rehberlik ve imamet ...
  • Acaba bireysel fıkıhta uzmanlık siyasal (hükümetsel) fıkıhta uzman olabilmek için gerekli mukaddime midir?
    5720 Düzenler 2015/05/21
    İslami fıkıh bir biriyle irtibatlı ve iç içe girmiş birçok bilimlerin bütündür ki onun her bir bölümünü bir diğerinden müstakil bir ada şeklinde dikkate alıp sadece bir bölümünde yetişip uzmanlaşmak mümkün değildir. Elbette doğal olarak şu imkân mevcuttur ki bazı dini düşünürler fıkhın has bir bölümünde yapmış ...
  • İmam Muhammed Cevat (a.s)’ın biyografisini açıklar mısınız?
    2469 تاريخ بزرگان 2020/01/20
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    6464 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Kendimizi yetiştirmeye ve nefsimizi arındırmaya nereden başlamalıyız?
    10712 Pratik Ahlak 2010/05/06
    Tezkiye, nefsi arındırmak ve temizlemek anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de nefsi arındırmanın önemi hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Ama şu bilinmelidir ki; nefsi arındırmaya başlama noktası her insana göre değişir. İslam’ı henüz kabul etmemiş birisinin nefsi temizlemeye başlayacağı ilk aşama, İslam’ı kabul etmesidir. Müminler için ilk basamak, ...
  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    15901 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...

En Çok Okunanlar