Gelişmiş Arama
Ziyaret
9254
Güncellenme Tarihi: 2012/01/01
Soru Özeti
Ziyaeret-i aşura’nın metni ve senedi hakkında bir açıklama yapar mısınız?
Soru
Ziyaeret-i aşura’nın metni ve senedi hakkında bir açıklama yapar mısınız?
Kısa Cevap

Bu ziyartnanemenin asıl kaynağı iki kitaptır: Birincisi (hicri kamerinin 348. Senesinde vefat eden) Cafer b. Muhammed b. Kuvluviye’i Kumi tarafından kaleme alınan “Kamilu’z - Ziyarat” adındaki kitaptır. Diğeri (hicri kamerinin 385 ve 460. Senelerde yaşayan) Şeyh-i Tusi tarafından kaleme alınan “Misbahu’l - Müçtehit” adındaki kitaptır. Bazı ilkeler ve kurallara göre ibn-i Kuvleviye’nin senedi muteber ve güvenilirdir. Ama “Misbahu’l - Müçtehit” kitabında zikredilen rivayetler hakkında şöyle demek gerekir: Bu kitap bu ziyaret için toplam iki senet zikretmiş. Bu iki rivayeti nakleden ravileri değerlendirirken hakkında söylenilecek şey üç halet dışında değildir: Bu raviler ya güvenilir kimselerdir, ya bir merhalede güvenirlirliği açık bir şekilde dile getirilmemiş ve güvenirliliği ispatlamış bir ravinin kenarında ismi zikredilmiş, ya ravinin güvenirliliği tesbit edecek karineler var olmaktadır. Bu nedenle ziyaret-i aşuranın senedinin sahih ve doğru ve hiçbir sorununun olmadığını diyebiliriz. Rivayetin metnine de bazı işkaller yapılmıştır ki bu sitede detaylı bir şekilde bu işkallere cevap verilmiştir. Daha fazla bilgi edinmek için cevabın detaylısını okuyunuz.

Ayrıntılı Cevap

“Ziyaret-i aşura” İmam Bakır ve İmam Sadıktan (a.s.) nakledilerek bize ulaşmış. Bu nedenle senedinin muteber ve güvenilir olduğunu kabul görülmesi gerekir. Bunun delilin yanı sıra başka bir delilde içeriğinin ve muhtevasının kuranın öğretilerine ve diğer rivayetlerle tezat ve çelişki içinde olmamasıdır. Eğer bu bağlamda tezat ve çelişki içinde olmuş olsaydı muteber ve güvenilir hadisler sınıfından sayılamazdı. Aşağıdaki açıklamalar bu her iki konuya da işaret etmektedir:

Bir: Ziyareti Aşura:

Bu ziyartnamenin asıl kaynağı iki kitaptır: Birincisi (hicri kamerinin 348. Senesinde vefat eden) Cafer b. Muhammed b. Kuvluviye’i Kumi’nin kaleme aldığı “Kamilu’z - Ziyarat” adlı diğeri (hicri kamerinin 385 ve 460. Senelerde yaşayan) Şeyh-i Tusi’nin kaleme aldığı “Misbahu’l - Müçtehit” kitabıdır. Bu esasa binaen ilkin “Kamilu’z - Ziyarat” adlı kitaptaki senet silsilesini ve daha sonra “Misbahu’l - Müçtehid” adlı kitaptaki senet silsilesini kâmil bir şekilde incelemeye çalışacağız:

1-1.         Cafer b. Muhammed b. Kuvluviye’nin kaleme aldığı “Kamilu’z-Ziyarat”:

İbn-i Kuvluviye ziyaret-i aşuranın sevabı hakkında şöyle yazıyor:

Hakim b. Davut ve başkaları Muhammet b. Musa el - Hemedaniden, Hemedani Muhammed b. Halit-i et - Tayalisiden, Tayalisi Seyf b. Ömeyre ve Salih b. Ubeyde’den, bütün bunlar dan Alkeme b. Muhammed el - Hadremi ve Muhammed b. İsmail’den, Muhammed b. İsmail Salih b. Ukbe’den, Salih bini Ukbe de Malik b. El-Cüheyni’den, Cüheyni imam Caferin (a.s.) babası olan Muhammed Bakır’dan (a.s.) naklederek şöyle buyurdu: “Kim muharrem ayının aşura gününde Hz. Hüseyin’i (a.s.) ziyaret ederse…

Sonra ziyareti aşuranın senedi hakkında şöyle diyor:  Salih b. Ukbe el-Cehnii ve Seyf b. Ömeyre diyor Alkeme b. Muhammed el-Hadremi diyor ben Ebu Cafer’e (a.s.) söyledim: bana bir dua öğret onu bu günde okuyayım…”

Alkeme b. Hadremi diyor: Ebu Czfere (a.s.) arz ettim: Bana bir dua öğret her ne zaman bu günde o hazrete yaklaştığımda onu okuyayım ve bir dua bana öğret o Hazreti yakından ziyaret edemezsem uzak şehirlerden damlara çıkıp o hazrete bulunduğum yerden selamlayarak oradan o duayı okuyayım.

Hazreti (Bakır) şöyle buyurdu: “Ey Alkeme! O hazrete işaret ile selam verdikten ve iki rekât namaz kıldıktan… sonra aşura gününde Ebu Abdullah el-Hüseyin’in (a.s.) ziyareti hakkında şöyle de: Ey Eba Abdullah sana selam olsun, sana selam olsun ey Allah Resulünün oğlu, selam sana olsun ey Allahın şeçkini ve Allahın seçtiği kişinin seçilmişinin oğlu. Selam sana olsun ey müminlerin emiri ve tüm halifelerin üstünü olanının oğlu, sana selam olsun ey âlemdeki kadınlarının üstünü olan Fatime’nin oğlu…[1]

Rivayetin başı iki kişinin vasıtasıyla Yani Alkeme b. Muhammed Hadremi ve Malik b. A’yen-i Ceheni ile masuma kavuşuyor. Her iki tarikte (yol) Salih b. Akebe onlardan nakletmiştir. Ancak birisinde Seyf b. Umeyre birliktedir ve diğerinde ise tek başınadır. Rivayetin sonunu ise Salih b. Ukbe ve Seyf b. Umeyre, Alkeme b. Hadremiden o da İmam Bakırdan (a.s.) nakletmiştir. Netice itibariyle rivayet üç senet ile nakledilmiştir.

a)   Hakim b. Davut b. Hakim ve başkaları Muhammed b. Musa el-Hemedani’den, Hemedani de Muhammed b. Halit et-Teyalisi’den, Teyalisi Salih b. Seyf b. Ömeyre’den ve Ömeyre de Alkeme b. Muhammed el-Hadremi’den.

b)   Hakim b. Davut b. Hakim ve başkaları Muhammed b. Musa el-Hemedani’den, Hemedani Muhammed b. Halit et-Teyalisi’den, Teyalisi de Salih b. Seyf b. Ömeyre’den ve Ömeyre de Alkeme b. Muhammed el-Hadremiden.

c)   Muhammed b. İsmail Salik b. Ukbe’den, Ukbe Malik b. El-Ceheni’den, Ceheni Ebu Cafer hz. Bakırdan (a.s.).

Üçüncü senette iki ihtimal var olmaktadır: Biricisi: İbni Kuvleviye “ziyareti aşurayı” Muhammed b. İsmail’in kitabından nakletmiş olmasıdır. Şeyhi Tusi’nin ondan naklettiği gibi. Bu durumda daha sonra anlatılacağı üzere rivayet Muhammed b. İsmail’e ve ondan sonra Salih b. Ubade’ye kadar doğru olacaktır. İkincisi: Muhammed b. İsmail de Muhammed b. Halit et-Tayalisi’ye atıf edilirse senet şöyle olacaktır:

Hekim b. Davut, Muhammet b. Musa el-Hemedani, Muhammed b. Halit, et-Tayalisi, Muhammed b. İsmail b. Bezii, Salih b. Ukbe, Malik el-Ceheni.

Elbette bu ihtimal çok uzaktır. Zira şu ihtimal daha güçlüdür ki Muhammed b. İsmail’in kitabı o zamanda tanınmış ve şeyh Tusi ile ibni Kuvleviye; her ikisi “ziyareti aşurayı” bu kitaptan nakletmişlerdir.

İbn-i Kuvlevi’ye İle Alakalı Senedin İncelenmesi:

İbni Kuvlevi’ye kendi kitabının Mukaddimesinde şöyle yazıyor: Benim Ehlibeyt (a.s.s.) tarafından “ziyaret aşura” ve diğer konular ile alakalı var olan tüm rivayetlere ihatam yoktur. Ama bu kitapta getirdiğim her ne varsa güvenilir ve bizim ashaplarımızdan nakledilmiştir. Konumu meçhul ve imamların rivayetleri bağlamında tanınmamış ve hadis ve ilimde meşhur olmayan kimselerden hiçbir rivayet nakletmemişim.[2]

Şeyh Hur Amuli Ali b. İbrahimin tefsirindeki ravilerin güvenir olmaları hakkında şahitlik yaptıktan sonra “Kamiluz-ziyarat” ın ravileri hakkında şöyle diyor: Hakeza Cafer b. Muhammed b. Kuvleviye de “Kamilu’z-ziyaret”in ravilerinin güvenirliliği hakkında şahitlik vermiş. Onun “Kamilu’z-ziyaret”in önsüzünde yaptığı açıklama, Ali b. İbrahimin söylediklerine oranla daha net ve açıktır.[3]

Elbette bazı büyük şahsiyetler şu mebnayı kabul etmişlerdir ki bu ibareler sadece ilk vasıtayı güvenilir kılıyor. Yani ibni Kuvleviyenin vasıtasız olarak kendisinden naklettiği kişinin güvenirliğini sağlıyor.[4] Bu mebna Ayetullah Huyi’nin “en-nihayede” kabul ettiği mebnadır.[5] Elbette daha önceki yazmış olduğu yazılarda şöyle gelmiştir: Bu ibareler açık bir şekilde şuna delalet etmektedir ki ibni Kuvleviye masumlardan (a.s.) hiçbir rivayet nakletmemiştir. Nakletmiş ise bizim ashaplarımızdan güvenilir (muvssak) kimselerden nakletmiştir.[6] Bu durumla birlikte bu hadisin ravilerine bir göz atmak lütuftan yoksul değildir.

Hekim Bin-i Davut Bin-i Hekim:

Eğer rical (ravilerin biyografisini inceyen)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    6521 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Haset hastalığını nasıl yok edebiliriz?
    15839 Teorik Ahlak 2009/12/20
    Haset, eziklik ve kendisini küçük görme psikolojisidir ve bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan bir nimetin onun elinden çıkmasını arzu eder. Bu psikolojik hastalığın tedavisi ...
  • Mürmenliler (Murmen dinsel fırkası) ehli kitap mıdır?
    5532 Eski Kelam İlmi 2011/11/21
    1. Hıristiyanlığın birçok fırkası vardır ve Amerika’da bulunan çok meşhur bu fırkalardan birisi de Murmen adındaki gruptur. Bu grup, Jozef Smit adında bir ferdin önderliğinde 1820 yıllarında kurtarıcılık faaliyet ve tebliğine başladı. Jozef Smit, 1830 yılında yazdığı “Murmen” kitabında şöyle bir iddiada bulundu: Amerika kıtasını bulan Kıristof Kolom, Amerika’nın ...
  • İmam-ı Zaman’ın (a.f) gaybeti dönemindeki vazifemiz nedir?
    7793 Eski Kelam İlmi 2011/04/13
    Gaybet dönemindeki vazifelerimiz, Masum İmamın (a.s) hazır olduğu dönemdeki vazifelerle aynıdır. Vazifeleri kısaca şöyle özetleyebiliriz: Şiilerin gaybet dönemindeki en büyük vazifesi fereci ve İmam Mehdi’nin (a.f) küresel devletinin zuhurunu beklemektir. Fereci beklemek ise Kur’an’ın, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) bütün emirlerine amel etmektir. ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10376 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • Allah Teala bir şahsiyete ve kendini bilme özelliğine sahip mi?
    6350 Teorik İrfan 2009/08/20
    İslam, Hıristiyanlık dininin aksine Allah Tealayı bir insan olarak görmemiş ve Allah Teala’yı sınırlı bir varlık olarak telakki etmemiştir. Onun insani bir vücuda sahip bir varlık olduğuna inanmaktadır. İşte bu yüzden İslam dininde Allah Teala:1.             İnsanla karşılaştırılmaz.
  • Okuyucusu kadın olan müzik, insana zindelik kazandırmak amacıyla da dinlense hükmü nedir?
    5565 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Yabancı müzik gına ve haram türden olursa onu dinlemek caiz değildir. Haram müzik, eğlence meclislerinde yani günah işlenen meclislerde dinlenen müziktir. Fakihlere göre bu tür müzikleri dinlemek ister kadın sesiyle olsun ister erkek sesiyle, ister canlı olsun ister kasetten, ister başka şekillerde mutlak olarak haramdır. Günlük işlerde insanı ...
  • Tefsir-i bi-Rey ile entelektüelsel bir görüşten (güvenir (müvassak) haber-i vahit) yararlanarak yapılan tefsir arasında fark nedir?
    8448 Tefsir 2012/07/21
    Bazı ilimlerin Kur’anla irtibatı öyle bir şekildedir ki onlar olmaksızın Kur’an ayetlerini tefsir ve tahlil etmek imkansızdır. Sarf ilmi, nahiv ilmi, meani, beyan lügat vb. ilimler gibi. Dolayısıyla müfessir olan bir kimse Kur’anın daha iyi anlaşılması için etkili olan ilimlerde uzman olmalıdır. Kur’anı kerimde “am-has, mutlak-mukayet, nasih-mensuh” ...
  • Peygamberin sadece bir kızı vardı diye söylememiz “Ey Peygamber eşlerine, kızlarına ve… söyle” ayetiyle nasıl uyuşmaktadır?
    7345 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    İslam Peygamberinin Fatıma’dan başka bir kızının olup olmadığı hususu tarihsel bir konudur. Çok açık olduğu üzere tarihsel konuların kendine özgü bir metodu vardır ve bu meseleyi ispat veya ret etmek için de bir ayetin zahirine güvenilemez. Özellikle de dikkat ettiğimiz takdirde metodik olarak Kur’an’ın hitaplarında birçok ...
  • Kur’an’ın Allah tarafından geldiği söylenirken bundan maksat nedir? Acaba sadece Kur’an’ın muhtevası mı Allah katındandır yoksa lafız ve sözcükleri de Allah tarafından mıdır?
    7134 Kur’anî İlimler 2007/11/01
    Kur’an’ın Allah tarafından olduğu sözü çeşitli aşamalarda söz konusu edilebilir. Her aşama diğerine göre daha derin bir anlamı ifade etmektedir.A. Kur’an’ın anlam ve içeriği Allah tarafındandır.B. Bununla birlikte Kur’an’ın bütün sözcükleri de Allah tarafındandır.C. Bu sözcüklerle oluşan ayetlerdeki bileşimlerde de Allah katından gelmiştir.D. Sureler halinde tecelli ...

En Çok Okunanlar