Gelişmiş Arama
Ziyaret
4449
Güncellenme Tarihi: 2010/11/21
Soru Özeti
Cuma namazı nasıl kılınır?
Soru
Cuma namazı nasıl kılınır açık ve anlaşılır bir biçimde açıklayabilir misiniz?
Kısa Cevap
Cuma namazı edası vacip olan ve cemaatle yerine getirilen ibadetlerden biridir. Fazileti hakkında Kuran’ı kerimde bu isimle bir surenin var olması açıklayıcı olacaktır. Cuma namazının hamt ve sena ile başlayan iki hutbesi vardır. Cemaat imamı bu hutbelerde halkı ilahi takvaya davet etmelidir. Hutbelerden sonra sabah namazında ki gibi iki rekât olarak kılınır. Sadece Cuma namazında iki sünnet kunut vardır.  Bu kunutların ilki ilk rekâtta rükûa gitmeden önce ikincisi ise ikinci rekâtta rükudan sonradır. Her iki kunutta da vacip namazlarda kunutta okunan dualar okunur.  Cumam namazının taşıması gereken bazı şartlar bulunmaktadır; bu şartlar ayrıntılı cevapta açıklanmıştır.
Ayrıntılı Cevap
Cuma namazı diğer günlük namazlar gibi cuma günü öğlen belirli şartlar altında kılınır. Fazileti hakkında Kuran’ı kerimde bu isimle bir surenin var olması yeterlidir. Bu surede açıkça müminler Cuma namazına davet edilmiştir. Bu emir şu ayette gelmiştir: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.”[1]  Bütün müfessirlerin ortak görüşü bu ayette murat Cuma namazıdır. Ayrıca rivayette de şöyle geçer; Cuma namazı insan bedenine cehennem ateşini haram eder, kıyamet azaplarını hafifletir, amellerde işlenen suçlara kalem çekilmesini sağlar.[2] Müstati olmayan Müslüman için Cuma namazı Haç sevabına eştir.[3] Yine başka bir rivayette Cuma namazını terk eden sert bir şekilde kınanmış öyle ki üç hafta boyunca Cuma namazını terk eden münafık olarak tabir edilmiştir.[4]
İmam Zaman (a.c.f)’ın gaybet döneminde Cuma namazı seçilme hakkı olan ama öğlen namazından daha faziletlidir. Cuma namazını kılan insana öğle namazını kılmak vacip değildir. Ama sünnet ihtiyat öğle namazını da eda etmesidir.
Cuma Namazının Kılınış Şekli
Cuma namazının vacip olan iki hutbesi ve iki rekât namazı bulunmaktadır. İlk hutbede hamdı ilahiyi gerine getirmek vaciptir. Elbette bu hamdı ilahi hangi sözle olursa olsun hamdı ilahi sayılırsa söylemek caizdir. Sünnet ihtiyatta göre lafzı celale “Allah” zikredilmelidir. Vacip ihtiyat ise hamttan sonra senayı ilahi yerine getirilmesi ve İslam peygamberine selam gönderilmesidir.  Bu hutbede insanları ilahi takvaya davet etmek ve kurandan kısa bir sure okumak farzdır. İkinci hutbede daha önce zikredildiği üzere hamt ve senayı ilahi yerine getirmek ve İslam peygamberine selam göndermek farzdır. Vacip ihtiyat bu hutbede de insanlar takvaya davet edilmeli ve kısa bir sure okunmalıdır. Tekit edilmiş sünnet ihtiyat ise ikinci hutbede İslam peygamberinden sonra Masum imamlara da selam gönderilmesi ve müminler için bağışlanma dilemektir. Evla olan bu hutbelerde Emir ’il-Müminin Ali (a.s) ve diğer masum imamlardan bizlere ulaşan hutbeler okumaktır.
Hutbelerin tamamlanmasından sonra Cuma namazı kılınır. Cuma namazı sabah namazı gibi iki rekattır yalnızca birkaç farklılık taşımaktadır aşağıda bunlar açıklanacaktır.
Cuma namazında ihtiyat Fatiha’nın ve surenin sesli okunmasıdır.
İlk rekâtta Fatiha suresinden sonra Cuma suresini ikinci rekâttan Fatiha’dan sonra münafıkun suresini okumak sünnettir.
Cuma namazında iki kunut sünnettir. Bu kunutların ilki ilk rekâtta rükûa gitmeden önce ikincisi ise ikinci rekâtta rükudan sonradır. Her iki kunutta da vacip namazlarda kunutta okunan dualar okunur.  Cuma namazı kunutunda hatta diğer namazların kunutunda evla olan dualarda kurtuluş istemektir.
İmam Sadık (a.s) şöyle nakledilir: “Cuma namazının ilk kunutunda surelerin kıtaatından sonra kunutta söyle: la ilahe illallah ul-helim ul-kerim… .” 
Cuma namazının şartları:
İlk şart: Cuma namazı cemaatle kılınır; ferdi olarak gerçekleştirmek sahih değildir.
 İkinci şart: Cuma namazının kılınabilmesi için cemaat imamı da dahil olmak üzere en az beş kişi olmalıdır. Daha az olursa Cuma namazı kılınamaz.
Üçüncü şart: iki Cuma namazı arası en az bir fersah olmalıdır.
Aşağıda konuya vakıflığın artması için kısaca bazı bilgiler verilmiştir.
Cuma namazının vakti: güneşin doruğa ulaştığı zaman Cuma namazının ilk vaktidir.  
Cuma namazının sünnetleri:
Cuma namazı imamının şunları yapması sünnettir:
  1. Hutbelerde yüzünü halka dönmesi
  2. Ortama hâkim olarak, açık ve etkili konuşma yapması
  3. Günlük namazlarını vaktinde kılması
  4. İlahi emirleri hatta sünnetleri yerine getirmede hevesli ve istekli olması
  5. İlahi yasakları hatta mekruhları terk etmesi
  6. Şüpheli şeylerden kaçınması
  7. Nefesinin insanlar üzerinde etkili olması için boş konuşmalardan uzak durması
  8. Kış ve yaz namaz kılarken emame takması
  9. Namaz kılarken aba   giyinmesi
  10. Hutbeleri okurken asaya, kılıca veya benzeri bir gerece yaslanması
  11. Cemaatiyle karşılaştığında selam vermesi
  12. Hutbelerden önce Müezzin ezan okurken oturması
Cuma namazının mekruhları:
Cuma namazı imamına ve cemaate hutbe sırasında mekruh olan şeyler
  1. Hatip hutbe okurken hutbe dışında bir söz söylemekten çekinmelidir.
  2. Hutbeyi dinleyen cemaat hutbeler okunurken konuşmamalı ihtiyaten hutbeleri dikkatle dinlemeli ve hatibin verdiğini öğütlere teveccüh etmelidir.[5]
Konuyla ilgili dizin: Cuma namazının seçmeli vacip oluşu, 8313 (site:8495)
 
 
 

 
 

[1] Cuma/9
[2] Nesayih, 255.s
[3] Nevadir revendi, tercüme sadigi erdistani, 277.s
[4] Emali, Şeyh Sadug, tercüme, kumrei, metn, 485.d
[5] Taklitmercilerin bu konuda görüşlerine vakıf olmak için: tevzuh’ul-mesail (el’mehşi lil’İmam Humeyni), 1.c, 843-880.s
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar