Gelişmiş Arama
Ziyaret
9795
Güncellenme Tarihi: 2012/01/18
Soru Özeti
Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
Soru
Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum veya Kerbela’ya yöneliyor ve İmam Hüseyin’e (a.s) selam veriyorum. Bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir? Bir meddah, bu halin belirtilen esnada imamların (a.s) bize baktıklarının, bize yöneldiklerinin ve selamımızın cevabını verdiklerinin göstergesi olduğunu söylemiştir. Bu tespit doğru mudur? Çok teşekkür ederim.
Kısa Cevap

Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun delili mevcuttur. Yanı sıra, bizim ibadet, tövbe ve isteklerimizin kabul oluşuna dair rivayetlerde bir takım işaretler belirtilmiştir ve tüylerin ürpermesi, gözyaşı ve benzerleri bu cümledendir. O halde bu haller vardır, ama her ne zaman böyle olursa insanın meseleyi bu şekilde yorumlaması doğru değildir. Doğrusu, insanın dikkat ve halis niyetle kendi vazifesine göre amel etmesi ve Allah tarafından ve masum hazretlerden karşılık verme beklentisi içinde olmasıdır.

Ayrıntılı Cevap

Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerimizde de bu yer almaktadır; örneğin İmam-ı Zamanın (a.s) bir rivayette şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Biz sizin halinizden gafil değiliz ve sizi unutmayız.[1] Bu rivayet amel ve davranışlarımızın İmamın gözetiminde olduğunu iyice göstermektedir. Böyle olması nedeniyle, haremlere gidenler veya uzaktan onlara yönelenler ve saygı ifadesinde bulunanlar kesinlikle o büyük şahsiyetlerin özel ilgisine muhatap olmaktadır. Bu bağlamda İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen bu rivayet çok açıklayıcıdır. İmam, Eba Abdullah’ın (a.s) kendi ziyaretçilerine bakması hakkında şöyle buyuruyor: Hüseyin b. Ali (a.s) Rabbinin yanında olup ziyaretçilerini gözlemlemekte, onları tanımakta ve kendileri için istiğfarda bulunmaktadır… .[2] Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmaktadır ve manevi hususlar karşısında reaksiyon göstermeye Kur’an ve rivayetlerde de işaret edilmiştir. Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: “Allah, bütün öğretilerin en güzelini, kendi içinde tutarlı, (gerçeğin) her türlü ifadesini çeşitli biçimlerde tekrarlayan bir ilahi kelam şeklinde indirir; (bir ilahi kelam ki) Rablerinden korkanların ondan tüyleri ürperir.”[3] Tüylerin ürperdiği, gözyaşın aktığı ve bir isteğin olduğu zaman, isteğinin kabul olduğunu bil.[4] Bu nedenle, her ne kadar biz her zaman Allah ve masum hazretlerin karşısında olsak da gözyaşı akması ve tüylerin ürpermesi gibi işaretler, bizim ile onlar arasında samimi bir ilişki kurulduğunun ve onların bize ilgi gösterdiğinin göstergesidir inşallah. Elbette böyle işaretler her ne kadar bir tür irtibatı yansıtsa da bu hallerin gerçekleştiği her vakitte böyle bir netice alınamaz, ama asla ümit kaybedilmemelidir.



[1] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharü’l-Envar, c. 53, s. 175, bap. 31, Ma Harece Min Tevkiatihi, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1404 k.

[2] Hür Amıli, Muhammed b. Hasan, Vesailü’ş-Şia, c. 14, s. 72, Bab-ı Tekid-u İstihbab-i Ziyareti’l-Hüseyin, h. 19508, Müessese-i Âli’l-Beyt, Kum.

[3] Zümer, 23.

[4] Vesailü’ş-Şia, c. 7, s. 72, Bab-u İstihbabi’d-Dua İnde Rifketi’l-Kulub, h. 8760.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar