Gelişmiş Arama
Ziyaret
7262
Güncellenme Tarihi: 2012/04/19
Soru Özeti
İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
Soru
İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
Kısa Cevap

Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamı hicri 61 yılında gerçekleştiği dikkate alındığında her ne kadar Peygamber’in (s.a.a) bazı sahabeleri İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında yer almış olsalar da; İmam’ın (a.s) yaşıtları ve yaş olarak Ondan daha büyükleri Allah Resulü (s.a.a) zamanında yaşamışlardı. Kerbela hadisesinde atmış yaşın üzerindeydiler.  Peygamber (s.a.a) ashabından bazı kimseler Hz. Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında yer almasa da, Aşura kıyamının hakkaniyetinde bir eksiklik göstermez. Bunun sebebi, Peygamber (s.a.a) ashabı –Aşura ile risalet dönemi arası zaman aralığının fazlalığı yönünden- ya hayatta değillerdi ya da yaşlarının çok olmasından dolayı savaşa katılamamışlardı. Bu halde dahi İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında Peygamber (s.a.a) ashabından beş kişi Kerbela şehitleri zümresinde yer almışlardı. Bu beş kişi şu isimlerden oluşmaktadır:

  1. Enes b. Haris Kâhili: Semavi “Ebsar’ul-Ayn fi Ensar’il-Hüseyin” kitabında onun ismini Kerbela şehitleri arasında zikretmiştir.[1]

Şeyh Tusi, onun ismine hem Allah Resulü’nün (s.a.a) sahabeleri arasında[2], hem de İmam Hüseyin (a.s) ile şehit olan kimselerin arasında[3] yer vermiştir. Onu Peygamber (s.a.a) ashabı olarak zikrederken aynı zamanda İmam Hüseyin (a.s) safında şahadete erenlerden biri olarak zikretmiştir. Enes o kadar yüksek bir makama sahip ve meşhurdu ki Allame Muhsin Emini “Ayan’uş-Şia”[4] kitabında ve meşhur Ehlibeyt şairlerinden Kumeyt b. Zeyd şiirlerinde onun ismini zikretmişlerdir.

  1. Habip ibni Mezahir:[5] O, Peygamber’in (s.a.a) ashabından olup aynı zamanda İmam Ali’nin (a.s) büyük yarenlerindendi ve Sıffin, Nehrevan ve Cemel savaşlarının üçüne de katılmıştır.[6]  Şeyh Tusi Onu, İmam Ali (a.s), İmam Hasan ve Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında saysa da[7] Peygamber (s.a.a) ashabı arasında zikretmemiştir. “Ebsar’ul-Ayn” kitabının sahibi gibi ulemadan bazıları Kerbela şehitlerinden olan bu yüce şahsı Peygamber (s.a.a) ashabı olarak da zikretmişlerdir.[8]
  2. Müslim b. Evcese: “Ebsar’ul-Ayn” kitabında O, Peygamber (s.a.a) ve İmam Ali’nin (a.s) ashabından sayılmıştır.[9] Allame Muhsin Emini de “Ayan’uş-Şia” kitabında İmam Hüseyin’in (a.s) yarenlerinin beyanında Onu sahabe olarak zikretmiştir.[10]   
  3. Hani b. Urve: Peygamber (s.a.a) ashabından sayılan bir diğer şahıs ise Hani b. Urve dir. O, “Muradi” kabilesinin büyüğüdür ve Müminlerin Emiri Ali’nin (a.s) safında her üç savaşta da yer almıştır.[11]
  4. Abdullah b. Yektar Umeyri: O, İmam Hüseyin’in (a.s) sütkardeşidir.[12] Babası Yektar, Peygamber’in (s.a.a) hizmetçisiydi. İmam’ın (a.s) Müslim b. Akil’e yazdığı mektubu o götürmüş, Küfe’de yakalanmış ve orada İbni Ziyad tarafından şehit edilmiştir.[13]

 


[1] Semavi, Muhammed b. Tahir, Ebar’ul-Ayn fi Ensar’il-Hüseyin, Muhammed Cefar Tebersi’nin araştırması, 192.s, İslami Araştırmalar Fakültesi, Kum, 1384 h.ş

[2] Tusi, Muhammed b. Hasan, Kitab’ur-Rical, S.21, Haydariye Yayınları, Necef, 1381 h.k

[3] Tusi, Muhammed b. Hasan, Kitab’ur-Rical, S.21, Haydariye Yayınları, Necef, 1381 h.k

[4] Amili, Muhsin Emin, Ayan’uş-Şia, C.3, S. 500, Dar’ut-Tearuf, Beyrut, 1406 h.k

[5] Ayan’uş-Şia kitabının yazarı Habip ibni Mezahir’in adının “Muzahhar” olarak daha doğru olduğunu yazmıştır. Bk. Ayan’uş-Şia, C.4, S. 553

[6] Muhaddisi, Cevat, Ferheng’i Aşura, S. 151, Maruf Yayınları, Kum, 1381 h.ş

[7] Ayan’uş-Şia, C.4, S. 553

[8] Ebsar’ul-Ayn, S. 193

[9] Ebsar’ul-Ayn, S. 193

[10] Ayan’uş-Şia, C.1, S. 612

[11] Merhum Semavi, Onun adını Peygamber (s.a.a) ashabı arasında zikretmiştir. Yaş olarak Hani, kabilesinin büyüğü ve aynı zamanda İmam Hüseyin’den (s.a) yaşça çok büyük olması hasebiyle Peygamber’in (s.a.a) ashabından olması uzak bir ihtimal değildir. Bk. Ebsar’ul-Ayn, S. 192

[12] Rical’i Tusi, S. 103

[13] Ferheng’i Aşura, S. 322. Rical kitaplarında Onun ismi her ne kadar zikredilmese de İmam’ın (a.s) sütkardeşi olması ve babasının Peygamber’in (s.a.a) hizmetçisi olduğu dikkate alındığında böyle bir nispetin olasılığı uzak bir ihtimal değildir. Bu yüzden onun adı da “Ebsar’ul-Ayn” kitabında Peygamber (s.a.a) ashabı arasında yer almaktadır.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar