Gelişmiş Arama
Ziyaret
7838
Güncellenme Tarihi: 2010/12/04
Soru Özeti
Mukaddes ekmeği yemek haram mıdır? İslami kitaplarda, Allah’ın adının anılmadığı yemeklerin yenmesinin caiz olmadığını okumuştum. Böyle bir şey doğru mudur?
Soru
Mukaddes ekmeği yemek haram mıdır? İslami kitaplarda, Allah’ın adının anılmadığı yemeklerin yenmesinin caiz olmadığını okumuştum. Böyle bir şey doğru mudur?
Kısa Cevap

1- Bazı çağdaş fakihlerin görüşüne göre ehl-i kitap kafirlerin su ve yemekleri, eğer onların elleri ve bedenlerine değerse necis ve haramdır. Ama bazı taklit mercileride (Ayetullah Tebrizi, Ayetullah Fazıl Lenkerani, Ayetullah Vahid Horasani gibi)[1] şöyle buyuruyorlar: ‘Semavi dinlerin mensuplarının (Hıristiyan ve Yahudiler) bedenleri özde paktır ve kestikleri hayvanların dışında, diğer yemeklerine kan, şarap gibi necasetler bulaşmamışsa onlarda paktır.’[2]

2- ‘Kilisenin mukaddes ekmeği’ni yeme konusu daha önce beyan ettiğimiz fıkhi görüşlere bağlı olsa da ikinci derecedeki meselelelerde söz konusu etmişlerdir. Şöyle ki, Hıristiyan misyonerlerinin elinden ekmek almak vb. gibi şeyler bidat ve batıl amellerin teyit ve yayılmasına neden olursa[3] veya Müslümanları zillete sürüklerse veyahut Hıristiyanların (tahrif olmuş dinlerinin) örf ve adetlerine yöneliş sayılır ve Müslümanların inançlarının zayıflamasının ortamını hazırlaması gibi durumlarda ikinci derecedeki meseleleler türünden olduğundan haramdır.

3- En’am suresinin 119. ayetinde[4] gelen şey hayvanların kesilmesine ait olup bütün yiyecekleri kapsamamaktadır. Yani siz eğer sığır veya koyun etinden yemek isterseniz onların şer’i olarak kesilmesi gerekir. Şer’i kesimin şartlarından birisi kesim yapıldığı sırada Allah’ın adının söylenip kesilmesidir. Demek ki etli olmayan yemeklerde böyle bir şart yoktur.[5]    


[1] -Adı geçen mercilerin Tevzih-ul Mesail’leri, Taharet babı, Necasetler bölümü, Kafirin necisliği; Ayetullah Fazıl, el-Ahkam-ul Vaziha, s.95; Ayetullah Sistani, el-Mesail-ül Müntahaba, s.93.   

[2] -Mukaddes ekmek çoğunlukla şaraba batırılır.

[3] -İslami öğretilerde bidatçılardan uzaklaşmak için vurgu yapılmıştır. Hz. Ali (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kimin bidatçılarla irtibatı olur ve ona hürmet ederse İslamı yıkmak için bir adım atmıştır.’ (Men La Yahduruh-ul Fakih, c.3, s.572).

[4] -‘Onun ayetlerine inanmışsanız Allah'ın adı anılarak kesilenleri yiyin. Size ne oluyor da Allah'ın adı anılarak kesilenleri yemiyorsunuz? Halbuki zorada kaldığınız zamanlar hariç, size haram edilenleri ayırt etmişti. Şüphe yok ki halkın çoğu, bilmeden kendi istekleriyle sapıp gider. Şüphe yok ki Rabbin, haddini aşanları daha iyi bilir.’ (En’am/118-119)

[5] Şer’i kesimin şartlarını öğrenmek için bkz: Tahrir-ul Vesile, c.2, Kitab-us Sayd ve’z Zibahe, el-Kavl Fi Zibahe, Mesele:11.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar