Gelişmiş Arama
Ziyaret
103844
Güncellenme Tarihi: 2011/08/14
Soru Özeti
Fatime isminin anlamı nedir? Niçin Peygamber (s.a.a) tek kızı için bu ismi seçmiştir?
Soru
Bazı isimler hakkında bilgim azdır. Örneğin Fatime sözcüğünün Peygamer'in yegane kızının ismi olduğunu herkes biliyor. Bu kelimenin kendine has özgün bir anlamı olduğu da malumdur. Sizden sormak isteğim Fatime'nin anlamını dakik olarak açıklamanız ve Peygamber'in niçin kızı için bu ismi seçtiği hakkında bilgi vermenizdir?
Kısa Cevap

 İlk önce şu noktaya dikkat etmek gerekir ki bütün isimlerin özel bir anlam taşıması ve o ismi taşıyan kişinin kişiliğini göstermesi gerekmez, sadece ismin şirki andıran ve değerlere tersi düşen bir anlam taşımaması yeterlidir.

Ancak gayp aleminden gelen Hz. Fatime (a.s) gibi Allah'ın velilerinin isimlerine gelince bu ismin özel bir anlamı içermesi ve sahibinin bir takim özelliklerini bildirmesi doğaldır.

Fatime sözcüğü fetame kökünden türemiştir. Fateme kopmak ve ayrılmak anlamındadır. Bu konuda elimize ulaşan hadisler bu değerli kadının her türlü kötülük ve pislikten uzak olduğunu ve yine onun ve gerçek dostlarının cehennem ateşinden uzak olduklarını bildirmek için bu ismin ona verildiğidir.

Ayrıntılı Cevap

Bu soruyu iki yönden incelemek mümkündür?

1- Çeşitli kişiler için seçilen isimler hatta peygamberler ve önderlerin çocuklarının ismi bile olsa her zaman o isimleri taşıyan kişilerin kişiliğini gösterecek bir yapıya sahip olması veya en azından belli bir sebepten dolayı seçilmiş olması mı gerekir mi?

2- Resulullah'ın kızı Fatime'nin isminin Fatime oluşunun özel bir sebebi var mı? Bu isim neye işarettir?

 Birinci soruyla ilgili olarak şunu hatırlatmak gerekir ki din önderlerinden gelen emirlere göre çocuk için güzel bir isim seçmek ona yapılan ilk iyiliktir.[i] Açıktır ki çeşitli istek ve eğilimlere sahip olan baba ve anneler farklı isimler seçerler. İslam dini bu konuda çeşitli tavsiyelere sahip olsa da bunlar yükümlülük getirici zorunlu emirler türünden değildir. Kişiler, şirki andıran ve değerlere ters düşen bir içeriği olmaması kaydıyla istedikleri ismi kendi çocuklarına ad olarak seçebilirler.[ii] Nitekim İslam Peygamberi İslam'ın yayılmasına müteakip İslam'ı kabul eden bütün dostlarının ismini değiştirme ve onların imanlarını gösteren yeni isimler onlara koyma siyasetine sahip değildi. Peygamber'in yarenleri arasında Ammar, Musab ve Mıkdad gibi dini bir içeriğe sahip olmayan isimleri taşıyanların olması bu gerçeği teyit etmektedir. Elbette Peygamber'in şirke dalalet eden veya kötü bir anlam taşıyan isimleri değiştirdiğine dair bir çok rivayet vardır.[iii] Ancak kişilerin bu konuda serbest olmalarına rağmen güzel manaları içeren uygun isimler koymaları ve din önderlerinin bu konuyla ilgili tavsiyelerine dikkat etmeleri iyi ve beğenilir bir tutumdur. Bu konuyla ilgili bir tavsiyeyi aşağıda aktarıyoruz:

İmam Muhammed Bakır'ın (a.s) şöyle dediği nakledilmiştir:

En doğru isim kulluğu bildiren isimlerdir ve bunların en güzeli de peygamberlerin isimleridir.[iv]

Yapılan açıklama ad koyma konusunda kısa ve genel bir açıklama idi. Ama sizin de değindiğiniz gibi Allah Teala tarafından seçildiği ve Peygamber'e ilham edildiği hadislerde yer alan "Fatime" ve buna benzer isimlerin özel bir konumu olması gerekir. Bu tür isimler bir yönden sahibinin şahsiyetinin önemli bir boyutunu gösterecek şekilde olmalıdır. Elbette bu, o ismin sadece o kişiye ait olması ve başkalarının o ismi kullanmalarının yasak olmasını gerekemez.

Fatime ismi "fetame" kökününden türemiştir ve sözcük anlamı kopan ve ayrılandır.[v]

Peygamber'in kızının bu isimle isimlendirildiğinin sebebine gelince bu konuda çeşitli hadisler rivayet edilmiştir. Onlardan her biri bunun delillerinin bir boyutunu ele almıştır. Bunların arasında bir çelişki de söz konusu değildir. Bilginiz için bu konuyla ilgili rivayetlerden bazılarını aktarıyoruz:

A. Yunus b. Zebyan nakleder: İmam Cafer Sadık (a.s) benden "Fatime'nin tefsirinin nedir? diye sordu. Ben "Kendiniz tefsir edin dedim. Şöyle buyurdu: "Fatime her türlü kötülük ve pislikten koparılmıştır. (Futimet mineşşer) Eğer Hz. Ali onunla evlenmeseydi yaratılışın başlangıcından o güne kadar var olan insanlar arasında onunla eş değere sahip olan ve onunla evlenmeye layık olacak bir kimse bulunmazdı."[vi]

B. İmam Rıza'nın (a.s) babaları vasıtasıyla Resulullah'tan (s.a.a) şöyle aktardığı nakledilir: "Kızımın ismini bu yüzden Fatma koydum ki Allah onu ve dostlarını cehennem ateşinden koparmıştır." (uzaklaştırmıştır).[vii]

B. İmam Muhammed Bakır'ın (a.s) şöyle dediği nakledilmiştir: Fatime dünyaya geldiğinde Allah bir meleğe vahy etti ki Fatime ismini Peygamber'in dilene salıver. Sonra Yüce Allah Fatime'ye hitap ederek şöyle buyurdu: "Ben seni ilimle eğittim ve her türlü kötülükten kopardım."[viii] ve…

Son olarak Resulullah (s.a.a) kızı Fatime (a.s) hem Ehl-i sünnet hem de Şia'nın aktardığı delillere göre Peygamber'in vücudunun bir parçasıdır ve ona eziyet Resulullah'a eziyet sayılır.[ix] Böyle bir makama sahip olan Fatime'nin onun manevi şahsiyetini gösteren bir isme layık olduğu bu isimle onun kişiliğinin insanlar tarafından daha iyi anlaşılacağından bu ismin Yüce Allah tarafından seçilip ona verildiğine inanıyoruz.



[i] Hur Amili, Muhammed b. Hasan, Vesailu'ş-Şia, c. 21 s. 288-289, Alulbeyt kurumu yay. Kum, H. 1409

[ii] ade.

[iii] ade s. 390 Hadis: 27379

[iv] ade, s. 391, Hadis: 27381

[v] İbn-i Menzur, Lisanu'l-Arab, c. 12, s. 454

[vi] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu'l-Envar, c. 43 s. 10 el-Vefa yay. Beyrut, H. 1404

[vii] ade, s. 12 Hadis: 4

[viii] ade, s. 13 Hadis: 9

[ix] Sahih-i Buhari, c. 4 s. 219, Daru'l-Fikr, Beyrut, H. 1401

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar