Gelişmiş Arama
Ziyaret
8145
Güncellenme Tarihi: 2011/10/23
Soru Özeti
Deccal ortaya çıktığı zaman, Osman’ı sevenlerin hepsi Deccalın safında yer alacağı doğru mudur?
Soru
Zehebi’nin Mizan-ul İtidal’inde rivayet ettiği ‘Deccal ortaya çıktığı zaman, Osman’ı sevenlerin hepsi Deccalın safında yer alacaktır’ hadisi doğru mudur?
Kısa Cevap

Sünni ve Şii rivayet kitaplarını incelediğimizde söz konusu rivayetin sadece Mizan-ul İtidal’de Zeyd b. Veheb’den rivayet edildiği görülmüştür. Hadis şöyledir: ‘Deccal geldiği zaman onun taraftarlarının hepsi Osman’ı sevenler olacaktır.’ Zeyd b. Veheb her ne kadar Ehl-i Sünnetin rical alimlerinin çoğu tarafından güvenilir kabul edilmişse de, bazıları söz konusu rivayetten dolayı onu zayıf saymışlardır. Rivayet Ehl-i Sünnet’in ‘Sihah-i Sitte’ gibi muteber kitaplarında gelmediği için Sünniler onu kabul etmezler. Ayrıca Zeyd b. Veheb’in rivayeti kimden duyduğu da belli değildir.    

Ayrıntılı Cevap

Yapılan araştırmalar sonucunda Şii

kitaplarında böyle bir rivayete

rastlanmamıştır. Bu hadisin geldiği tek kitap Ehl-i Sünnetin rical kitabı olan Mizanu’l-İtidal kitabıdır. Hadisin metni şöyledir:

  " إن خرج الدجال تبعه من کان یحب عثمان"

(Deccal geldiği zaman Osman’ı sevenler ona uyacaklardır).[1]

Hadisi Zeyd b. Veheb adında biri rivayet etmiştir. İlginçtir ki hadis aynı zamanda onun zayıf olduğuna delil olarak gösterilmiştir.[2]

Ama Mizan-ul İtidal’in yazarı, Zeyd b. Veheb’in güvenilir ve tabiinden olduğunu söylüyor ve ekliyor: ‘O, Sihah-ı Sitte’nin kendisinden hadis naklettiği kimsedir.’[3] Buna delil olarakta Mizanu’l İtidal’de Zeyd b. Veheb’in önünde getirdiği ‘Ayn’ rumuzudur. 1. Cildin mukaddimesinde şöyle diyor: ‘Bu rumuz, Sihah-i Sitte’de kendisinden hadis nekledildiğini gösterir.’[4]

Yine Ehl-i Sünnet’in rical kitaplarından olan Tehzib-ul Esma Ve’l Lugat adlı kitabın yazarı da onun güvenilir biri olduğunu söyleyerek şöyle yazar: ‘Herkes onun güvenilir olduğu konusunda ittifak etmiştir.’[5]

Zeyd b. Veheb, Ömer’den, Osman’dan ve Hz. Ali’den hadisler nakletmiştir.

O, Peygamber’in (s.a.a) zamanında yaşıyordu, ama Müslüman olup Peygamber (s.a.a)’i görmeye geldiğinde Peygamber (s.a.a) vefat etmişti. Peygamber’i (s.a.a) göremediği için tabiinden sayılmaktadır.

Şii rical kitaplarında Zeyd b. Veheb’in güvenirliliği hakkında bir şey gelmemiştir. Yalnızca İbn-i Davud Rical kitabında[6] onun Emir-el Müminin’in ashabından olduğunu, Şeyh Tusi de, el-Fihrist’te[7] Emir-el Müminin’in hutbelerini bir kitapta topladığı söylemiş, ama güvenirliği hakkında görüş belirtmemişlerdir.

Bir başka hususta şudur: Bu hadis Şii rivayet kitaplarında gelmemiştir. Bihar-ul Envar’da[8] bu manada bir hadis görülsede hadisin ravileri hakkında rical kitaplarında herhangi onay yoktur. Örneğin Şeyh Tusi, Rical’de ravinin ismini getirmiş ama güvenilir olduğuna dair bir şey söylememiştir.[9]

Bu yüzden hadis, Şia ve Sünninin muteber kitaplarında gelmediği, ravisi de söz konusu hadisten dolayı Yakup el-Fesuy gibiler tarafından taz’if edildiği için[10] hadisin doğruluğu hakkında kesin hüküm veremeyiz.

Sonuç:

Zeyd b. Veheb, genel olarak Ehl-i Sünnet’e göre güvenilir olsa da kitaplarında bu hadise yer vermemiş, yalnızca Mizanu’l-İtidal adlı rical kitabında gelmiştir. Dolayısıyla hadis onlardan taraf kabul görmemiştir. Şii kitaplarında ise hadis daha değişik şekilde gelmiştir.[11]



[1] -Muhammed b. Ahmed b. Osman Ebi Abdullah, Mizanu’l-İtidal Fi Nakdi’r-Rical, c.2, s.107, Ali Muhammed el-Belcavi’nin çalışması, Daru’l-Marifeti’t-Tabaa ve’n-Neşr, Beyrut, 1. Baskı, HK.1382.

[2] -Mizanu’l-İtidal, c.2, s.107

[3] -a.g.e

[4] -a.g.e. c.1, s.2 (Mukaddime)

[5] -Muhyiddin b. Şerefu’n-Nuri Ebi Zekeriyya, Tehzib-ul Esma ve’l Lugat, c.1, s.277 (Mustafa Abdulkadir Ata’nın çalışması), Beyrut baskısı.

[6] -İbn-i Davud Hilli, Rical, s.165, Tahran Üniversitesi yayınları, HK. 1383

[7] -Şeyh Tusi, el-Fihrist, s.72, el-Mekteb-ul Murtazavi Yayınları, Necef

[8] -Meclisi, Bihar-ul Envar, c.31, s.309, Dar-ul Vefa yayınları, Beyrut.

[9] -Şeyh Tusi, Rical, s.303, Kum, Camiay-ı Müderrisin Yayınları, HK.1415

[10] -Mizanu’l-İtidal, s.107, hadisin orjinali şöyledir:

و مما یستدل به على ضعف حدیثه روایته: إن خرج الدجال تبعه من کان یحب عثمان

(Onun hadisinin zayıf olduğunun delillerinden birisi şu rivayettir: Deccal ortaya çıktığı zaman..)

[11] -Deccal hakkında daha fazla bilgi için Soru:218 (Site: 1416)’e bakınız.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar