Gelişmiş Arama
Ziyaret
12212
Güncellenme Tarihi: 2012/01/23
Soru Özeti
Neden Allah, kendisinden başkasına secde etmememizi emrediyor ama kendi emrini kendisi bozuyor?
Soru
Neden Allah, kendisinden başkasına secde etmememizi emrediyor ama kendi emrini kendisi bozuyor ve Melekleri insana secde etmeye mecbur kılıyor?
Kısa Cevap

Allah’tan başkasına kulluk, kabul edilemez ve yasaktır. Bunun akabinde eğer secde de Allah’tan başkasına ibadetin nişanesi sayılırsa caiz değildir. Ama bu secde, Allah’ın emriyle ve çağrısına cevap unvanında bir insan karşısında ona ihtiram için olursa, haram sayılmamakla birlikte Allah’a karşı bir çeşit ibadet ve kulluk sayılır. Nasıl ki bütün melekler, iblis hariç böyle bir secdeyi yerine getirmişlerdir.

Evet, eğer secde, İslam’ın ortaya çıkış zamanında ihtiram halinden çıkması gibi özel bir zaman diliminde olursa ve ibadet ve tapınmaya dönüşürse o zaman insanlara hatta ihtiram unvanıyla da secde edilemez. Secdenin Allah’tan başkasına olmasının haram kılınmasının bazı rivayetlerde ele alınmasının nedeni budur.  Yusuf (a.s)’in babası ve kardeşleri onun karşısında hiçbir günaha bulaşmadan secde etmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Siz sorunuzla öyle bir konuya işaret ettiniz ki Allah’ın sözlerinde bir çelişkinin olduğunu ortaya koymaktadır. Şöyle ki Allah bir taraftan kendisinden başkasına secdeyi yasaklarken diğer taraftan yasakladığı secdenin yerine getirilmesini emrediyor. Bu iki şey birbiriyle çelişmektedir.

Bu karmaşıklığa cevap verirken öncelikle bir soruyu ele alalım:

Eğer bir baba oğlundan, sahip olduğu ulaşım aracını uygunsuz gezilerde kullanmamasını istese ve başka bir seferde aynı araçla misafiri evine bırakmasını istese bu iki sözü çelişkili olarak değerlendirebilir miyiz? Kesinlikle cevabınız olumsuz olacaktır ve babanın bu iki sözünde bir çelişki görülmeyecektir. Çünkü çelişki için gerekli olan sekiz şartı taşımamaktadır. Buna binaen, eğer çocuk babasının ikinci sözüne olumlu cevap vermez ve babasının ilk sözüne itaatsizlik olarak algılarsa insaf sahibi halkın gözünde onun bu bahanesi geçersiz sayılacaktır.

Bu tertiple Allah eğer ilk olarak kendisinden başkasına kulluğun nişanesi olan secdeyi caiz kılmamışsa ve diğer seferinde kulluk ve tapınma unvanında değil de ihtiram unvanında secdeye emrederse, bu iki ferman çelişki olarak görülmemelidir. Aksine emrine uymamayı bir tür isyan olarak algılamalı ve emin olmalıyız ki İblis de bu emre uymamasından dolayı İlahî kulluk dairesinden çıkmıştır.

Tüm bu söylenenler, Allah’ın meleklere secde emrinden önce kendisinden başkasına secdeyi haram kılması olasılığı üzerinedir. Ama ilginç olan şudur ki böyle bir emir önceden var olmayıp önceki dinlerde de tanrıdan başkasına secde yasak bilinmemiştir. Çünkü kulluk ve tapınma unvanında değil ihtiram unvanındadır.

Bu esasa göre, Yusuf (a.s)’ın babası ve kardeşlerinin Ona secde etmeleri kabul edilemez bir iş sayılmamakta[1]. Bu delile göre de Kuran’da Allah’a secde ile ilgili birçok ayet bulunmasına rağmen[2], hiçbir ayette Allah’tan başkasına secdeyi mutlak şekilde hatta sadece ihtiram için de olsa yasaklandığını görmemekteyiz. Allah’tan başkasına secdenin yasaklığına delalet eden ayetler, sadece ibadet ve tapınma şaibesi içeren Ay, Güneş gibi şeylerle sınırlıdır.[3] Elbette sonraları ve İslam’ın zuhuruyla birlikte secdenin yavaşça ihtiram özelliğini kaybetmesinden ve ibadet ve kulluk haline bürünmesinden dolayı din önderleri ve masum İmamlar (a.s) takipçilerini Allah’tan başka her türlü şeye secdeyi yasaklamışlardır.[4] Bu alanda daha fazla bilgi için 3357 Numaralı cevabı okuyabilirsiniz.



[1] Yusuf Suresi, 100. Ayet

[2] İnsan suresi, 26.a; Necm suresi, 62.a; Alak suresi 19. Ayet

[3] Fussilet suresi, 37. Ayet; “Yalnız O’na (Allah’a) kulluk ediyorsanız, ne Güneş’e ne de Ay’a secde edin. Onları yaratan Allah’a secde edin.”

[4] Hurri Amili, Muhammed b. El-Hasan, Vesail’uş-Şia, C.14, S: 407-408, H. 19474, Âlu’l-Beyt Muessesesi, Kum, 1409 h.k

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar