Gelişmiş Arama
Ziyaret
6626
Güncellenme Tarihi: 2010/01/14
Soru Özeti
Modern dünyada dinin işlevi nasıldır?
Soru
Size göre modern dünyada dinin bir işlevi olabilir mi? Bunu kabul ettiğimiz takdirde, İslam dini günümüz modern insanlarının ihtiyaçlarıyla uyumlu kavramlar üretebilir mi?
Kısa Cevap

“Din” kelimesi, ilahi olan veya olmayan, tahrif olmuş veya olmamış (İslam dini) bütün dinleri kapsamaktadır. Bize göre, her asır ve yerde doğru işlevi olan tek din İslam dinidir; çünkü İslam dini kâmil ve son ilahi dindir. Bu yüzden, İslam dininin, bireysel olsun veya toplumsal, bütün zamanlarda ve hayatın her dalında görüş ve programı vardır. Diğer taraftan dinin işlev alanı, ilim ve teknolojinin işlev alanından tamamen ayrıdır. Teknolojinin ilerlemesiyle, dinin kanun türetmesi ve sunduğu programlar genişlemektedir ve İslam dininin zengin kaynaklarıyla içtihat etme yoluyla yeni çıkan konuların hükümleri açıklanmaktadır.

İnsanın kendisiyle olan irtibatı, insanın diğer canlılarla olan irtibatı (doğa ve toplum) ve insanın Allah ile olan irtibatı olmak üzere her üç bölümde dinin insan için programı vardır. İnsanların hidayet ihtiyaçlarının hepsine, içtihat adı verilen Ehl-i Beyt (a.s.)’in temellerini atmış olduğu yöntemlerle cevap verilmiş ve verilmektedir.

Ayrıntılı Cevap

“Din” kelimesi, ilahi olan veya olmayan, tahrif olmuş veya olmamış bütün dinleri kapsamaktadır. Bize göre, bütün zamanlar ve asırlar için doğru işlevi olan tek din İslam dinidir ve diğer dinlerin böyle bir güçleri yoktur; çünkü İslam dini en kâmil ve son gönderilmiş ilahi dindir.

Aslında dinin işlev alanı, ilim ve teknolojinin işlev alanından tamamen farklıdır. İnsanın dine olan ihtiyacının delili; akıl, his ve tecrübe yoluyla ulaşılması mümkün olmyan konuların olmasıdır. Bu bizim derk etme ve öğrenme vesilelerimizin sınırlı olma konusu felsefede akıl sayesinde ispatlanmıştır ve Kur’an-ı Kerim de bu noktaya işaret etmiştir: “Allah-u Teâlâ sizlere bilmediklerinizi öğretmiştir”.[1] Bu yüzden insanlık, dine ihtiyaçsız olacağı bir noktaya ulaşamaz.

Dinin, üç bölümde de insanlar için programı vardır ve insanın üç boyutlu ilişkisinin doğru olmasına çalışmaktadır:

—İnsanın kendisiyle ilişkisi

—İnsanın diğer canlılarla olan ilişkisi (doğa ve toplum)

—İnsanın Allah ile olan ilişkisi

Bu yüzden insan hem dünyaya ve hem de ahrete yönelmektedir. İslam dini ahreti güzelleştirecek bir dünyanın peşindedir ve böyle bir şey dünyevi ahlakın gücü dışındadır. Din, hem kalbe ve hem akla her ikisine de önem vermektedir. Şimdiye kadar kendi varlığının çeşitli boyutlarını kâmilen tanıyamamış insan, nasıl topluma bir program sunarak onların mutluluğunu sağlayabilir. Beşeri ilimler birçok şeyi başarmış olsa da yine de bu ilimler sadece kendi ölçüsünde bazı yöntemlerin planlanmasında bizlere yardımcı olabilir; ama bir ekol, felsefe ve düzen sunmaktan acizdir. İnsanın her şeyden önce bir program ve ekole ihtiyaç duyar. İslam dininde gerekli araç ve teknik bilgilerin bulunması insanlara bırakılmıştır ve din sadece bilimin tek başına ulaşamayacağı konuları üstlenmiştir.

Teknolojinin ilerlemesiyle, dinin kanun çıkartma ve program hazırlama alanı genişlemektedir ve âlimler İslam dininin zengin kaynakları aracılığıyla içtihat ederek yeni çıkan konuların hükümlerini açıklamaktadırlar. İslam kültüründe içtihat sayesinde, modern zamanın insanlarının ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılayacak hükümlerin bulunacağında şüphe bırakmamaktadır.

Diğer taraftan eğer ilim ve teknolojinin ilerlemesiyle insanların dine olan ihtiyacı kalmayacak olsaydı, İslam dininin ortaya çıkışından birkaç asır sonra insanlık dine ihtiyacının olmadığını ortaya koyarak kendi aklıyla yolun geri kalanını devam etmeliydi. Günümüz tarihi bunun batıl oluşunun en büyük delilidir. İnsanlık âlemi, kendini dine ihtiyaçsız olarak görmemekle kalmayıp, dine karşı işlemiş olduğu suçtan yani Rönesans’tan sonrası bu yolda tatmış olduğu birçok acılardan sonra bugün kendisini dine daha yakın ve daha muhtaç hissetmektedir.

Daha fazla bilgi edinmek için başvurulması önerilen kaynaklar:

1) Dizin: İslam dininin son olmasının sırrı, 386. soru.

2) Dizin: Din ve değişiklik, 8. soru.

3) Dizin: İslam dini ve bir projenin gerekliliği, 16. soru.

4) Dizin: İslam dini ve birikim düşüncesi teorisi, 17. soru.

5) Dizin: İlim ve din arasındaki kıyas, 210. soru.

6) Hadevi Tahrani, Mehdi, Velayet ve Diyanet, s: 13–56, Akıl evi kültür kurumu.

7) Hadevi Tahrani, Mehdi, İnançlar ve Sorular, Kitabın hepsi, Akıl evi kültür kurumu.

8) Hadevi Tahrani, Mehdi, İçtihadın İnançsal Esasları, Kitabın hepsi, Akıl evi kültür kurumu.



[1]عَلَّمَکُم مَّا لَمْ تَکُونُواْ تَعْلَمُونَ”, Bakara Suresi, 239. ayet.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir malın humusu verildikten sonra ona yeniden humus vacip olur mu?
    5411 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bilindiği üzere humus, füru-u dinden olup İslam’ın önemli farzlarından biridir ve ibadet sayılmaktadır. Bu yüzden kurbet kastıyla (Allah’ın emrini yerine getirmek niyetiyle) yerine getirilmelidir.Mal ve sermayeye humus geldiğinde bir kere humusları verilirse üzerinden uzun yıllar geçse de ona artık humus gelmez. Ama mal ...
  • Kur’an’da gelen ‘Sadugatihinne ve ‘Ucurehunne’ neyin hakkındadır?
    6206 Tefsir 2012/02/22
    ‘Sadugatihinne’[1] daimi evlilik hakkındadır ve mehir için ‘Sıdak’ denmiştir.[2] Bu kelimenin geçtiği ayet, kadınların kesin haklarının birinden bahsetmekte ve koca, karısı bağışlamadığı sürece[3] karısının mehrini ödemesi ...
  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6452 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6841 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Eğer taklit mercileri zamanın imamı (a.s) tarafından seçiliyorsa müçtehit ve veliyy-i fakihi tanıtan diğer kaynakların rolü nedir?
    5068 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Dikkatleriniz için teşekkür ederiz. 1393. sorunun yanıtında işaret ettiğimiz gibi İmam belirgin bir şahsı hâkimiyete atamamış, sadece fakihleri genel bir şekilde atamıştır. Bundan dolayı zamanın imamı (a.s) tarafından mercilerin seçilme ve teyit edilmesinden kasıt, özel bir şahsın seçilmesi ve teyit edilmesi değildir. Sadece masum (a.s) ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6900 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    19865 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5088 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Bütün amellerimizi nasıl halis niyetle yerine getirebiliriz?
    10593 Teorik Ahlak 2009/12/20
    İhlâs; yapılan her işte ve kullukta asıl hedefin, başkalarının değil de Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak için olmasıdır. Bunun için öncelikle ihlâsa mani olan şeyleri yani; riyakârlığı, dünyaya bağlılığı ve şeytanın vesveselerini ortadan kaldırmak gerekmektedir. Sonra imanı güçlendirme, Allah-u Teâlâ’yı tanıma, ihlâsın değeri ...
  • Mecbur kalınca günah işlemenin hükmü nedir?
    8733 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Dini öğretilere göre şer’i sorumluluklar insanın ihtiyar ve özgür iradesine bağlıdır; yani insan özgür iradesiyle güzel bir ameli yaparsa mükafatı hakkeder. Dolayısıyla şia fıkhında sorumluluğun kaldırıldığı yerlerden biri mecburiyettir. Müslüman biri haram müzik dinlemek gibi özgür iradesiyle yapmayacağı bir ameli mecburiyetten dolayı yaparsa burada ...

En Çok Okunanlar